KAÇIŞ KAPILARI

KAÇIŞ KAPILARI

Evliliklerde Kaçış Kapıları Ne Demek?

Kaçış kapıları, en yalın ifadeyle,  ilişkiye ait enerjinin ve ilişkinin ihtiyaç duyduğu ilginin, başka bir yere çekilmesi durumudur. Eşlerden biri ya da ikisi birden bu kapılara sahip olabilirler.

Bunları çoğu zaman farkında bile olmadan, gayet masumane bir şekilde hayatımıza monte ederiz, ancak bununla beraber, zaman geçtikçe de ilişkimize zarar verici gizli bir virüs gibi etkilediklerini görürüz. Çünkü kaçak bir kere başladı mı, rahatlama ihtiyacımızı da giderdiğinden, alışkanlığa dönüşmesi bizce kritik bir sorun olmayacak gibidir. Kendimizi ne tam ilişkinin dışında, ne de tam olarak ilişkide hissedemediğimiz gelgitli anlar içindeyizdir.

Temelde kaçış noktaları; güven ve tatmini ilişki dışında aradığımız, adeta ilişkinin ihtiyaç duyduğu enerjiden çalarak, ilgimizi başka alanlara yönelttiğimiz durumları işaret ederler. Ve adı üstünde, bir anlamda ilişkiden “kaçma” ya hizmet ederler. Ve ne yazık ki bu yolla da, birlikteliği güç kaybına sokan, sabote eden girişimlerdir.

Kişinin duygularını ve ilişki içindeki ihtiyaçlarını ifade etmek yerine, bunları bireysel hazza yönelerek hayata geçirmesi, belki farkına bile varmadan kendini ilişkiden soyutlayarak tatmin etmesidir, büyük resimde gördüğümüz. Oysa ki, biz biliyoruz ki; beraberliklerde güvenli bağ kurabilme becerisi ve bunun sağladığı güven, bağlılık duygusu en temel gereksinimiz ve kaçış kapılarımızla biz bunun önüne başka şeyler koyuyoruz.

Unutmamamız gerekiyor ki, ilişkilerimizin onları canlı tutan yaşam enerjisine ihtiyacı var. Ve o enerji kuşkusuz bizlerden -ilişki içindeki ben ve senden- gelen bir enerji.

Evlilikler, eşlerin o birliktelik için ortaya koydukları yapıcı çabalar, ortak sorumluluklar, ilişkiye yaptıkları yatırımlar sayesinde aslında kendi kendini şarj edebilen de bir yapıya sahipler. Emek ve çabanın her iki eş tarafından da etkin kullanımı; evliliğin evrilmesi, tatmin düzeyi yüksek birlikteliklerin yaşanması için kuşkusuz oldukça önemli bir kriter. Ancak buna karşılık, enerjinin sürekli bir biçimde dışarı kaçtığı noktalarsa, ilişkimizi içten içe kurutan bir zehir gibi etkileyecektir bizi.

.

Neler Kaçış Kapılarıdır?

Kaçış kapıları, ilişkinin yaşam enerjisinin kaçak yaptığı noktalardır.  Pek çok değişkenlikten etkilendiğinden kişiden kişiye değişebilirler. Çünkü ihtiyaçlar, imkan ve koşullar, kişisel farklılıklar gibi standardize edilemeyecek parametreleri vardır.

En olası kaçışlar; gündelik işler güçler, mesleğimiz, hobilerimiz, alışkanlıklarımız, diğer insanlar ve hatta araçlar da olabilir. Tabi ki bunlar hayatımızda normal şartlarda da olmasını beklediğimiz şeylerdir. Kaçış amacına yönelik değerlendirebilmek için, önemli olan kriterlerin başında;

ilişkide kalmaktan, eşle beraberlikten daha keyif verici olması,

ilişkideki tatminsizliği gidermek için bir rahatlama alanı olması,

ve belki de en önemlisi; ilişkinin ihtiyaç duyduğu enerjiden çalmasıdır.

Genellikle, görüntüde ilişkiyi tehdit etmekten uzak, masumiyeti pek de sorgulanmayan konularla karşılaşırız.

Bununla beraber, en belirgin ve toplumda rahatsızlık uyandıran, tehdit gücü yüksek algılanan kaçış kapılarından birisi -ve belki de en popüleri-; üçüncü kişilerin varlığı ve aldatmalar kategorisidir. Oysa ki, çoğu zaman çocuklarla/ailelerle/arkadaşlarla gereğinden fazla zaman geçirmek; televizyon/telefon/bilgisayar gibi teknolojik araçlarla normalden fazla uğraşmak; kumar ve alkol gibi bağımlılıklar; hatta aşırı yemek yemek gibi kaçışların yanı başımızda olduğunu hesaba bile katmak istemeyiz.

Kaçışları bol olan eşlerde, ilişkide “biz” alanı daralırken, “ben” alanının genişlediği durumlara tanık oluruz.

Sizin de ilişkiniz de, yakınlaşmanın önüne geçerek, öncelikli tercih edilen farklı davranış kalıplarınız oluşmuşsa, bunlar muhtemelen birer kayıp kaçak alanıdır beraberliğiniz için…

Kaçışlarımızın neler olabileceğinin ayırımında olmak, arka planındaki gereksinimlerini ortaya koymak ve bunları ilişkide bağlantıda kalarak tamamlama girişiminde bulunmak, bizi kaliteli bir birliktelik ve dolayısıyla tatmin duygusuna biraz daha yaklaştıracaktır.

Kaçış Kapıları Neden Var?

“Neden kaçış kapılarına ihtiyaç duyulur” un en basit ve net cevabı;

İlişkideki boşluğu gidermek için açılmıştır o kapılar… Ve bu kaçışların varlığı bize bireysel anlamda keyifli bir yaşam alanı tanırlar. Dolayısıyla bu da, kişide güzel bir tat bıraktığından, pekiştirici etkisi kaçınılmaz hale gelir.

Bazen korkularımız nedeniyle bu kapılara yakın dururuz; bu yakınlaşmaktan korkmak, bir anlamda o ilişkide kilitli kalmaktan, yok olmaktan korkmak olabilir; bireyselliğinden ödün vermekten korkmak; eleştirilmekten, eşini tatmin edememekten korkmak; veya ilişkide kendini olduğu gibi ortaya koymaktan korkmak da olabilir. İlişkilerde ihtiyaçlarımızı ifade etmekten, hayal kırıklığı yaşamaktan veya yaşatmaktan da çekinebiliriz.

Kısacası, birtakım yüzleşemediğimiz korku ve kaygılar bizim bir ayağımızı o ilişkinin dışında tutabilir.

Çok bize özel, ilişkiye özel karşılanmamış ihtiyaçlarımız da olabilir. Bunlarla baş edebilmek ya da paçamızı kurtarmak gibi bir motivasyon içinde de olabiliriz.

İlişkinin sorumluluğunu almak ve ilişkiye yatırım yapmaktansa, kendimizi bir anlamda uyuşturacağımız -rahatlatacağımız, destekleyeceğimiz- özel alanlara odaklanmayı yeğleriz. Ama bir de bakmışız ki bize iyi gelen şey, ilişkiyi güç kaybına sokmuş; evlilik içinde enerji açığı oluşmuştur.

İlişkinin varlığını sürdürmesi, tatmini yüksek ve olgun düzeyde yaşanması için ihtiyaç duyduğu yaşam enerjisi bir tek o  ilişkideki eşlerin emekleriyle mümkün.  Gördüğümüz o ki, enerjinin belli bir seviyenin altında kalması, ilişkinin bağışıklığını düşürerek hastalığa kapılma ihtimalini de  arttırıyor.

Hiçbir enerjinin sonsuz olmadığını düşünecek olursak, odaklanmamız gereken enerjinin devamlılık ilkesiyle şarj edilmesi, kendini besleyip büyütecek güce erişmesi…

Kaçış Kapıları İlişkimizi Nasıl Etkiler?

Kaçış kapılarını kullanan kişi, tatmini daha çok ilişki dışında elde etmeyi öğrenir.

Kaçış kapılarını kullanan kişinin eşi ise, ilişki içindeyken yalnızlık, yalıtılmışlık ve acı duyar.

İlişkideki tatminsizlik ve boşluk duygusu artar.

Eşinizle arasına duygusal bağ gevşer.

Onunla olmak yerine kaçışlarınızdan daha çok keyif alır duruma gelmişsinizdir.

Ortak yaşam alanınız daralmıştır.

Ve bir anlamda,  görünmez boşanma yaşamaya başlamışsınızdır.

Evlilik, çiftlerin birlikte beslemeleri, büyütmeleri ve bakımını üstlenmeleri ile olgunlaşan, emek isteyen bir sistem. Burada enerji kaçağının olması, tatmin duygusunun başka alanlardan daha fazla elde edilmesi çabaları, ilişkinin ihtiyaç duyduğu enerjiyi başka yerlere akıtmasına ve ilişki kalitesinin zayıflamasına hızla yol açacaktır.

Özellikle eşlerden biri o kapıları daha çok açıp kapatıyorsa, diğer eşin kendisini eşinin dikkatinden yoksun, her koşulda eşine ulaşamaz hissetmesi oldukça olasıdır.

Önemli olan, er ya da geç bu kaçışların farkına varmak, evliliğe ihtiyaç duyduğu yatırımı yapmak ve ilişkide kalabilmektir. İlişkiyi onaran şey; dışarıya kaçak  yapan bu noktaları kontrollü bir biçimde kapatmak ve çift olarak konsantrasyonu ilişkinin kendisine vermeyi ihmal etmemek.

Gözden kaçırılmaması gereken kritik nokta ise, dikkatleri ilişkiye yöneltmek demenin, kesinlikle eşlerin iç içe geçmiş olmaları durumu ile aynı şey olmadığını fark etmek. İlişkiye form kazandıran, en temelde, her iki eşin bireysel anlamda varlıklarını korumaları…İlişki aynı zamanda eşlerin kendileri olabilmelerine olanak tanıyacak esnekliğe sahip olmalı ki, bağımlılık haline dönüşmesin.   Çünkü yeterince iyi bir ilişki; iç içe geçmekle değil, bağlantı halinde kalabilmekle mümkün.

Eş rolünde olmaya başlamamızla beraber, bağ, güven, romantizm, cinsellik, arkadaşlık, takımdaşlık, iletişim gibi ilişkinin bütününde ihtiyacımız olan konularda karşılıklı tatmine zaman ve enerji ayırmakla yükümlüyüz. Amacımız, eforumuzun ilişkinin ihtiyaç duyduğu alanlara ayrılması, ilişkinin gücüne güç katması, kalitesini ve tatminini arttırması!

Kaçış Kapılarını Nasıl Kapatırız?

Eğer ki, ilişkinizin kan kaybına en büyük sebep kaçış kapılarınızın olmasıysa, bilin ki, sorununuzun bu olduğunu bildiğiniz sürece çözüm bulmanız da zor olmayacaktır.

Güzel haber şu ki; ilişkinizin oto şarj sistemine sahip olması, yani kendi kendine ihtiyaç duyduğu gücü üretip, canlı kalabilmesi için tek ihtiyaç duyduğu; siz ve eşinizsiniz zaten.

İki taraflı ortaya koyduğunuz emekleriniz, ihtiyaç analizleriniz, hisleriniz, belki incinmişlikleriniz, her tür yapıcı çabalarınız, ilişkiye dair yatırım girişimleriniz var olduğu sürece beraberliğiniz kendi biricikliğini kazanacak, büyüyecek ve paralelde de hem sizi  ve hem de eşinizi besleyecektir.  

İlişkinin yaşam enerjisini temin edebilmede en birinci adım; kaçışlarınızın neler olduğu ile dürüstçe yüzleşmek. Bunu ilişki içinde kendiniz olarak ve kendinizi bütün çıplaklığıyla ortaya koyarak yapabilmekse işin en can alıcı kısmı!

Kaçak alanlarımızı bir anda kapatmak istemeyeceğimiz için, bu süreçte zorlanma ile karşılaşmanızın olağan bir durum olduğunu sakın göz ardı etmeyin. Neticede haz kaynağı olan, tatmin yönü güçlü ve hatta alışkanlığa dönüşmüş bir şeylerden,  bunun sağladığı olumlu duygulardan uzaklaşmak ve bunlarla vedalaşmak durumu ile yüzleşmekten ve sorumluluk almaktan bahsediyoruz.

Bu süreçte yalnız olmadığınızı aklınızdan çıkarmadan, eşinizin bu insiyatifinizde sizinle birlikte el ele vermesini mutlaka mümkün kılın. “İlişki içinde eşlerin yaşadıkları her sorun bir anlamda ilişkinin sorunudur” mantığını hiçbir zaman göz ardı etmeyin. Konu ne olursa olsun, yüzünüzü eşinize dönerek ve onun desteği ile ancak ilişkinizi yeniden dekore edebilirsiniz.

Hiçbir evlilik bir diğeri ile aynı olamadığı için, ne güzel ki, kendi ilişkinizi, ortak enerjinizle var ederek, rotanızı ihtiyaç ve arzularınızın rüzgarıyla belirleyebilirsiniz. Kendinizi ilişkinize uyumlayabilmek, gereksinimlerinizi karşılayacak temel becerilerinizi geliştirmek ve tüm bunlar için emek sarf etmek bu ana kadarki kaçakları telafi etmenize  kolaylıkla yardımcı olacaktır.